Facebook'ta paylaş

Sarı Kırmızı Cafe | ultrAslan Taraftar Portalı,Galatasaray Videoları,Galatasaray,ultrAslan,Galatasaray Resimleri,1905,GS

Haber

Galatasaray Ali Sami Yene Veda forması galatasaray 2011 yeni forma

Forma Lansmanı Yapıldı
Galatasaray Futbol Takımı’nın forma lansmanı devre arası hazırlık kampının devam ettği Antalya Rixos Lares Otel’de yapıldı.

Galatasaray Profesyonel Futbol A Takımı teknik ekibi, futbolcuları ve medya mensuplarının katıldığı tanıtım toplantısında ilk olarak yeni forma için Galatasaray Pazarlama AŞ tarafından hazırlanan kısa filmin gösterimi gerçekleştirildi.

Ardından Ali Sami Yen Stadı için hazırlanan hatıra ürünlerin tanıtımı, Galatasaraylı futbolcular Mustafa Sarp, Cumhur Yılmaztürk ve Anıl Dilaver yorumlarıya yapıldı. Lansmanıın son bölümünde ise futbolcular yeni formalarla basın mensuplarına fotoğraf verdi. 

Galatasaray Futbol Takımı, Ali Sami Yen Stadı’nda oynayacağı son maç olan Beypazarı karşılaşmasında ve Türk Telekom Arena’ya merhaba diyeceği Ajax maçında, yeni çubuklu formasıyla mücadele edecek.


Büyük ebatı için üzerine tıklayınız Büyük ebatı için üzerine tıklayınız Büyük ebatı için üzerine tıklayınız
Büyük ebatı için üzerine tıklayınız Büyük ebatı için üzerine tıklayınız Büyük ebatı için üzerine tıklayınız

KAYNAK: GALATASARAY.ORG

 


Culio Galatasaray'da

Galatasaray, Cluj forması giyen Juan Emmanuel Culio'yu 3.5 yıllığına renklerine bağladı. Arjantinli oyuncu, sarı-kırmızılı takımın kampına katılmak için Antalya'ya geldi. NTV Spor muhabiri Özgür Buzbaş'a konuşan Adnan Sezgin, transferin henüz bitmediğini açıkladı.

Culio Galatasaray'da

Galatasaray yönetimi, ligin ilk yarısında taraftarı hayal kırıklığına uğratan takıma takviye yapmaya devam ediyor. Sarı Kırmızılı ekip Colin Kazım'ın ardından Arjantinli Culio'yu da renklerine bağladı. Juan Culio, sarı-kırmızılı takımın kampına katılmak için Antalya'ya geldi. Adnan Sezgin'in NTV Spor muhaberi Özgür Buzbaş'a yaptığı açıklamada, transferin henüz bitmediğini açıkladı.

CULIO'NUN BONSERVİSİ 2 MİLYON EURO
Galatasaray, Cluj oyuncularından Juan Emmanuel Culio ile anlaşmaya vararak sözleşme imzaladı. Varılan anlaşmaya göre oyuncu için Cluj'a 2.000.000 Euro, oyuncuya ise 2010-2011, 2011-2012, 2012-2013, 2013-2014 sezonları için sırasıyla 250.000 Euro, 600.000 Euro, 700.000 Euro, 700.000 euro sabit transfer ücreti ve 8.000 Euro, 10.000 Euro, 10.000 Euro, 10.000 Euro değişken transfer ücreti ödenecek.

Galatasaray, Culio'dan hemen önce de Fenerbahçe ile yollarını ayıran Colin Kazım'a 3.5 yıllık imza attırmıştı.

Cluj formasıyla Romanya Ligi'nde 2 şampiyonluk yaşayan Culio, bu sezon Şampiyonlar Ligi'nde 6 maçta forma giymiş ve 1 gole imza atmıştı.

 

ENİS BERKİ'NİN TRANSFERİN ANLAMINI MI BİLMİYORLAR YAZISI İÇİN TIKLAYIN

JUAN EMMANUEL CULIO KİMDİR?
Juan Emmanuel Culio, 30 Ağustos 1983’te Arjantin’de doğdu. 2002 yılında Arjantin’in Flandria takımında profesyonel kariyerine başladı.

Burada iki sezonda 44 maça çıkıp 19 gol atan genç oyuncu, 2004’te Almagro’ya transfer oldu ve bu takımda oynadığı bir sezonun ardından kariyerinin ilk büyük basamağını tırmadarak Independiente’ye transfer oldu. Ancak burada istediği oranda şans bulamayınca, Racing Club’a transfer oldu. 2007 yılında Arjantin'in dışına çıkan Culio, Şili’nin Deportes La Serena takımına transfer oldu. Culio, Şili'de ortaya koyduğu futbolla Avrupa kariyerine adım attı ve Romanya ekibi CFR Cluj'a geçti. 2007'den beri Cluj'da forma giyen Culio, ilk sezonunda ligdeki 34 maçın 32'sinde toplam 2571 dakika (%84) forma giydi. Culio, bu maçlarda bir gol atarken, bir kırmızı ve altı sartı kart gördü. Culio, Cluj'da orta sahanın her bölgesinde forma giydi.

2008-09 sezonunda Romanya Ligi’nde 29 maça çıkan Culio, sezon boyunca tam üç kez teknik direktör değiştiren takımda yerini korudu. Bu maçlarda bir gol atan Arjantinli, Şampiyonlar Ligi’nde ise takımının tek galibiyetini aldığı Roma maçında attığı iki golle zaferin mimarı oldu.

2009-10 sezonunda tamamı ilk 11’de olmak üzere 28 maçta görev yapan Culio, orta alanda sol kanatta görev almaya başladı. Sezonu bir kez daha tek golle tamamlayan Culio, sekiz de sarı kart gördü.

İçinde bulunduğumuz sezonun ilk 12 haftasında forma giyen Culio, ligin sonraki haftalarında takımından uzak kaldı. Arjantinli orta saha, Şampiyonlar Ligi’nde kritik gollere imza attı. Grubun ilk maçında Basel önünde alınan 2-1’lik galibiyete iki asistle katkıda bulunan Culio, Roma mağlubiyetinde atılan tek golde de asist yaptı. Üçüncü maçta Bayern’e 3-2 mağlup olan Cluj’ün gollerinden birini atan 27 yaşındaki oyuncu, 1-1 berabere biten son maçta Roma filelerine 88. dakikada atılan golde servisi yapan isimdi.

 

Kaynak: NTVSPOR


Emiliano Insua Galatasaray'da

Galatasarayımız, Liverpool'da forma giyen sol kanattaki başarılı futbolcu Emiliano Insua 'yı satın alma opsiyonu olmak üzere 1 yıllık kiralamayı başardı. Transfer sezonunun kapanmasına saatler kala önce Misimovic'i hemen 1 saat sonra Insua'yı Atatürk Havalimanına getiren Galatasarayımız transfer bombalarını ardı ardına patlatmış oldu. Biz de Sarı Kırmızı Cafe olarak Galatasaray'ımıza ve yeni futbolcularımıza başarılar diliyoruz. İnşallah bu futbolcularımızla bu yıl şampiyonluğu yaşarız!

Emiliano Insua Kimdir?
 
7 Ocak 1989’da Buenos Aires’te dünyaya geldi. Pinocho adlı bir altyapı takımında oynadıktan sonra ülkesinin en büyük takımlarından Boca Juniors’a transfer oldu. Henüz sarı lacivertli ekibin A takımına dahi çıkmadan Liverpool scout’ları tarafından keşfedilen Insua, Arjantin liginde bir tek maç olsun oynamadan Kırmızılar’a transfer olarak ilgi çekici bir hikâyenin kahramanı oldu. Yapılan anlaşma, Insua’nın bonservisi Boca Juniors’ta kalacak şekilde 1,5 sezon boyunca Mersey Nehri’nin kırmızı yakasında oynamasını kapsıyordu. 17 yaşındaki sol bek, 2006-07 sezonunun ikinci yarısında kiralandığı Liverpool adına ligin sonlarına doğru iki maça çıktı ve 165 dakika mücadele etti. Bu karşılaşmalar Insua’nın Arjantin U17 takımının ardından ilk profesyonel deneyimleriydi. Sezon sonunda Kanada’da düzenlenen U20 Dünya Kupası için Arjantin kadrosuna dahil edilen Insua, şampiyon olan ülkesi adına tüm maçlarda 90 dakika forma giymişti.

Buna karşın Insua, henüz Liverpool’da düzenli olarak forma giyebilecek futbol olgunluğuna erişmiş değildi. 2007-08 sezonu boyunca Liverpool Rezerv Takımı’nda görev yapan ve elde edilen şampiyonluğa katkıda bulunan genç oyuncu, bir önceki sezona benzer bir şekilde Rafa Benitez tarafından Premier Lig’in son üç haftasında sahaya sürüldü. Liverpool, daha önce yapılan anlaşma gereği sahip olduğu satın alma opsiyonunu kullanmıştı ve oyuncusunu yavaş yavaş takıma ısındırıyordu. Manchester City ve Tottenham’a karşı 90 dakika forma giyme şansı elde eden Insua, bu maçlarla birlikte artık geniş kitleler tarafından merak ve takip edilen bir genç oyuncu konumuna gelmişti.

Liverpool’daki ikinci tam sezonunda Insua, artık rezerv takımın oyuncusu olmaktan çok A Takım için bir alternatifti. John Arne Riise gibi özel yeteneklere sahip bir oyuncu Roma’ya transfer olmuş, yerine Udinese’den Andrea Dossena gelmişti. Tabii Fabio Aurelio hâlen mevkisinin en güçlü ismiydi. Benitez’in rotasyonu içinde Brezilyalı 33, Dossena 26, Insua ise 13 maçta oynama fırsatı bulurken, genç Arjantinli Ocak ve Şubat ayları arasında Venezuela’da düzenlenen 2009 Güney Amerika U20 Futbol Şampiyonası’nda final oynayan Arjantin takımının oynadığı 7 maçın 6’sında forma giydi.

2009-10 sezonuna Fabio Aurelio sakat başladı. Dossena ise İtalya’daki performansını Ada’ya taşımayı başaramamıştı. Böyle olunca 20 yaşındaki Insua, bir anda Liverpool’un sol bek için bir numaralı alternatifi hâline gelmişti. Ligin ilk yedi haftasında üç asist yapan, üstelik Lig Kupası’nda Arsenal ağlarına yılın en güzel gollerinden birini gönderen Insua için yükselme vaktiydi. Ligde 31 maçta 2724 dakika, Şampiyonlar Ligi’nde 6 maçta 522 dakika, UEFA Avrupa Ligi’nde 4 maçta 360 dakika, FA Cup’ta 2 maçta 210 dakika ve Lig Kupası’nda tek doksan dakika forma giyen genç oyuncu, 43’ü ilk 11’de olmak üzere 44 maça çıkarak Merseyside ekibinin sol tarafını taşıdı. Sakatlandığı Nisan ayına kadar ligde yalnızca iki maç kaçırdı. Özellikle 26 Aralık’daki Wolverhampton Wonderers ve 30 Ocak’taki Bolton Wanderers maçlarında atılan gollerdeki yaratıcılığıyla ön plana çıkan Insua, Premier Lig’in en çok gol hazırlayan savunma oyuncularından biriydi.

Insua, 10 Ekim 2009 günü ülkesinde yıllar boyu unutulmayacak bir maçta ilk milli deneyimini yaşamıştı. Arjantin’in Dünya Kupası’na katılabilmek için kazanmak zorunda olduğu maçta 90. dakikada Peru beraberliği yakalamış, ancak Martin Palermo bu gole cevap vererek ülkesini Güney Afrika’ya taşımayı başarmıştı. Bu sezon Liverpool adına maça çıkmayan Arjantinli, 11 Ağustos’ta ülkesinin İrlanda’yla oynadığı hazırlık maçında oyuna girerek ikinci kez milli formayı giymiş oldu.

Emiliano Adrián Insúa Zapata hücuma katkıda bulunmayı, ceza sahasına girerek kaleye paralel toplar atmayı seven, teknik kapasitesi yüksek bir oyuncu. Genç yaşına karşın oyun disiplininden kolay uzaklaşmayan ve aynı zamanda çok az kart gören Insua, 1.79 boyunda. 21 yaşındaki oyuncu, Liverpool’un Fulham’dan Paul Konchesky ile anlaşmasının ardından Galatasarayımızın kadrosuna katıldı.


Ve Misimovic Galatasaray'da
Misimovic Galatasaray'da

Galatasaray, renklerine bağlamak için uğraştığı Zvjezdan Misimovic transferinde mutlu sona ulaştı. Boşnak oyuncu İstanbul'a geldi! Misimovic'i NTVSpor görüntüledi...! İşte o görüntüler:

Misimovic İstanbul'a geldi

Misimovic İstanbul'a geldi



Wolfsburg'un Boşnak yıldızı Zvjezdan Misimovic artık Galatasaray forması giyecek.

Sarı-kırmızılılar uzun süredir gündemlerinde yer alan Misimovic'i transfer döneminin kapanmasına 2 gün kala renklerine bağlamayı başardı. Boşnak oyuncu yarın İstanbul'a gelecek ve sağlık kotrölünden geçtikten sonra sarı-kırmızılı takımla resmi sözleşme imzalayacak.

Bir oyuncuyu daha kadrosuna katmak isteyen sarı-kırmızılı yönetiminin basında ismi hiç geçmemiş bir oyuncuyla el sıkıştığı öğrenildi. Bu oyuncunun adını sır gibi saklayan Galatasaray yönetimi Misimovic ile birlikte anlaştığı oyuncunun kim olduğunu da resmen açıklayacak. Ancak transfer görüşmeleri için yurt dışında bulunan Galatasaray Sportif Direktörü Adnan Sezgin ve Murat Yalçındağ'ın Zagreb'ten İstanbul'a dönmesi bir başka Boşnak oyuncu İbricic ismini güçlendirdi. Galatasaray'ın ilgilendiği bilinen 24 yaşındaki oyuncu Hırvatistan'ın Hajduk Split takımında forma giyiyor.

Bu arada akşam saatlerinde Galatasaray'ın eski futbolcusu Cevad Prekazi ile birlikte İstanbul'a gelen Branislav Jovanovic transfer söylentilerine yol açtı. Ancak sarı-kırmızılı yönetim Sırp oyuncuyla bu sezon için transfer görüşmelerinde bulunmadığını resmi internet sitesi aracılığıyla duyurdu.

MISIMOVIC'İN KARİYERİNE BAKIŞ
Bosna-Hersek'in son dönemde dünya futboluna sunduğu en önemli yeteneklerden Zvjezdan Misimovic, 1982 yılında Münih'te dünyaya geldi. 60'lı yılların sonunda Bosna-Hersek'ten Batı Almanya'ya göçen işçi bir ailenin çocuğu olan Misimovic, futbol kariyerine doğduğu şehrin amatör kulüplerinde başlarken, 2000 yılında Bayern Münih altyapısına transfer oldu.

Bavyera ekibinin ikinci takımında dört sezon forma giyen Misimovic, güney bölgesel liginde çıktığı 102 maçta 44 gole imza atmayı başardı. Buna karşın, kendisinden beklenen patlamayı yapamadığı için a takımda, üç maçta toplam 12 dakika forma giyebildi.

Bayern Münih'te forma şansı bulamayacağını anlayan Misimovic, 2004 yılında Bochum'a transfer oldu. Burada üç sezon forma giyen Sırp asıllı Boşnak futbolcu, 92 maçta 21 kez rakip ağları havalandırmayı başardı.

Bochum'da üç sezon forma giyen Misimovic, 2007 yazında kulübüyle kontratını yenilemeyip, tercihini Nürnberg'den yana kullandı. Sezon sonunda küme düşecek Nürnberg'in en dikkat çeken oyuncusu olmayı başaran Misimovic, 28 maçta 10 gole imza attı.

28 yaşındaki oyuncunun kariyerini değiştiren ise Felix Magath oldu. 2008 yazında 4.5 milyon euro bonservis bedeli karşılığında Misimovic'i Wolfsburg'a getiren Magath yönetiminde oyununu geliştirme şansı bulan Misimovic, henüz ilk sezonunda tarihi bir başarının aktörlerinden biri oldu. Ligin ilk yarısında orta sıra takımı profili çizen Wolfsburg, ikinci devreyle birlikte çıkışa geçerken, Misimovıc-Dzeko-Grafıte üçlüsü, teknik direktörleri Felix Magath önderliğinde yeşil-beyazlı kulübü tarihinin ilk Bundesliga şampiyonluğuna taşıdı.

Sezonu 20 asistle tamamlayıp, kırılması güç bir rekora imza atan Misimovic, aynı zamanda Stuttgart'lı Mario Gomez'in önünde 'ligin en değerli oyuncusu' seçildi.

28 yaşındaki oyuncu, Bundesliga'da geçen sezonu da 31 maçta 11 golle tamamladı.

Misimovic'in milli takım kariyeri de, tıpkı kulüp kariyeri gibi şanssız bir başlangıca sahne oldu. Alt yaş gruplarında Yugoslavya Milli Takımı forması giyen oyuncu, 18 yaş altı milli takımıyla 2001 yılında, Nemanja Vidic ve Danko Lazovic gibi takım arkadaşlarıyla birlikte Avrupa dördüncülüğü yaşadı. Buna karşın Misimovic, 21 yaş altı milli takımında sadece bir kez forma giyebildi. Milli takım teknik direktörü Vladimir Petrovic, kendisini 3-0 mağlup götürdükleri Fransa maçının son beş dakikasında oyuna sokarken, maç sonunda oyuncusu hakkında 'şişman', 'yavaş' ve 'küstah' ifadelerini kullandı.

Yugoslavya kariyerine bu maçla veda eden Misimovic, 2004 yılında Bosna-Hersek Milli Takımı’nı tercih ettiğini açıkladı. 2006 yılında milli takımda patlak veren krizde, 13 futbolcu, federasyon başkanı Milan Jelic'in de dahil olduğu dört kişi görevine devam ettiği takdirde milli takımı boykot edeceklerini açıkladı. 13 futbolcudan biri Misimovic'ti. Yıldız futbolcu, aralık ayında Fuad Muzurovic'in teknik direktörlüğe getirilmesinin ardından kararından döndü ve kaptanlığa kadar yükseldi. 6 yıldır Bosna-Hersek forması giyen Misimovic, 50 maçta 16 gole imza attı.

Wolfsburg ve milli takımdan arkadaşı Edin Dzeko, bir röportajında Misimovic ile ilgili şu ifadeleri kullanıyor: "Misimovic ile uzun süredir birlikte oynuyor ve birbirimizi iyi tanıyoruz. O muhteşem tekniğe sahip ve bir o kadar da zeki bir futbolcu. Her forvet, arkasında onun gibi bir desteğe ihtiyaç duyar. Misimovic aynı zamanda harika bir pasör. Bir koşu yaptığınızda, o mutlaka sizi görmeyi başarır."



Aslanlarımız ''Terleyerek'' Kazandı!

Galatasaray'ımız, TSL’nin 17. haftasında Gençlerbirliği'ni Ali Sami Yen Stad'ında 1-0 mağlup etmeyi başardı. Karşılaşmada Cimbomumuzun golünü 77. dakikada Harry Kewell attı. Bu sonuçla Galatasaray'ımız ligdeki puanını 36'ya çıkararak TSL'nin liderliğine yükseldi. Sahaya beyaz forma ile çıkan ekibimiz, ilk yarıda müthiş baskı kurdu. Hakem Kuttusi Müftüoğlu 2 tane golümüzü saymadı. İlk saymadığı gol pozisyonuna top Arda Turan'ın eline çarptı. Fakat hakem Kuddusi Müftüoğlu yardımcısının dediğine uydu ve golü saymadı. Daha sonra Harry Kewell'ın hiç ofsayt olmadığı halde golü sayılmadı. Harry Kewell'a gelen topta, topa Harry Kewell müdahale etmedi, G.Birliği'nin oyuncusu topu kendi ağlarına yolladı. Bunun yanı sıra zaten Harry Kewell, ofsaytta değildi. Bunlardan nitekim Hakem Müftüoğlu ilk yarıda en az 2 dakika uzatma olması gerekirken, maçı tam saniyesi saniyesinde bitirdi. 2.yarıda Gençlerbirliği devre arasında biraz nasihat dinlemişti sanırsak. 2.yarının hemen başlarında Gençlerbirliği, Galatasaray'ımızın kalesine müthiş yüklenmeler yapıyordu. Hatta bir ara Gençlerbirliği iki kez ofsayt taktiğini kullanmış, Kahe de iki kez bu fırsatı kaçırmıştı. Bir Gençler'in direkten dönen topu vardı. Ardından Galatasaray'ımız toparlandı ve 77. Dakika'da oz büyücüsü Harry Kewell ile golü buldu: 1-0. Golü bulduktan sonra savunmaya çekilen ekibimiz zor anlar yaşadı. 3 dakika verilen uzatmada Ayhan'ın oyuna girmesi ile, maçın bitmesi bir oldu ve G.Saray'ımız maç fazlasıyla, liderlik koltuğuna oturdu.SARIKIRMIZICAFE




Mor Formanın Uğuru

Galatasaray'ımız, bu sezon ''mor formasıyla'' yüzleri güldürüyor.Aslanlarımız en son Antalya deplasmanında, 2-0 geriye düştüğü maçta 2-3 galip gelmiş ve bu maçta da mor forma ile sahaya çıkmıştı. Galatasaray'ımız mor formasıyla çıktığı 8 maçta 6 galibiyet ve 2 beraberlik aldı. Mor formasıyla henüz mağlubiyet yüzü görmeyen ekibimiz, mor formayla oynadığı maçlarda rakip kaleye inanılmaz baskılar yaptı. Galatasaray'ımızın sezon başında tepki çeken mor forması, artık taraftarlarımızın ilgi odağı oldu.

En Çok Üzen Forma: Parçalı Forma

Kulübümüzün tarihinde, klasik parçalı forma olarak kabul edilen ve Metin Oktay ile özdeşen parçalı formamız bu sezon Galatasaray'ımızı çok üzdü. Galatasaray'ımız parçalı formasıyla çıktığı 14 maçta 8 galibiyet, 4 beraberlik aldı ve 2 de mağlubiyet yaşadı.

Galatasaray'ımız, parçalı formasıyla Bursaspor ve Fenerbahçe deplasmanlarına yenilgi yaşadı. Manisaspor ve İstanbul BŞB Spor ile oynadığı liderlik maçlarında, yaşadığı puan kayıplarında da Aslanlarımız, sahaya parçalı formasıyla çıkmıştı. Öte yandan Aslanlarımız kulübümüzün 3.forması olarak kabul edilen beyaz forma ile çıktığı 6 karşılaşmada 5 galibiyet ve 1 beraberlik aldı. / SARIKIRMIZICAFE

Antalyaspor 2-3 Galatasaray

Güneyde ''GALATASARAY'' Fırtınası: 2-3


Mor formalı ekibimiz TSL'nin 16.haftasında Antalya'da 2-0 geriye düştüğü maçı 2-3 kazanmasını bildi. Aslanlarımız, maçın henüz 6.dakikasında eski futbolcumuz Orhan Ak'ın, ofsayt taktiğini kullanarak kafa ile attığı gol sonrası 1-0 geriye düştü. Bu golden sonra biraz rahatlayan ve moral bulan Antalyaspor hücumlara başladı ve 21.dakikada Jedinak'ın kafayla vurduğu topa kalecimiz Leo Franco engel olamadı: 2-0. Daha sonra ekibimiz yine ilk haftalardaki gibi geriye düştüğü bir maçta iyi oynamasını bildi. 30.dakikada Elano'nun pasıyla Kewell'ın vuruşu direkten döndü ve ardından Keita tamamladı: 2-1. İlk yarı 2-1 Antalyaspor'un üstünlüğü ile geçildi. 2.yarıda farkı indirmeden dolayı aslanlarımızın kazandığı moral, Galatasaray'a güç verdi. Art arda pozisyonlar bulan Cimbomumuz 64.dakikada Arda'nın verdiği pas ve topu alan Elano'nun topu köşeye göndermesi sonucu beraberliği yakaladı: 2-2. Hemen 2 dakika sonra, sağ kanattan çalımlarla ceza sahasına giren Keita'nın penaltı noktasına doğru çıkardığı pası kontrol eden Kewell, yerden vuruşla topu sağ köşeden ağlara gönderdi: 2-3. Geri kalan dakikalarda maçta pek fazla tempo olmadı ve Galatasaray'ımız maçı Antalya'da 2-3 kazandı. Böylece mor formalı ekibimiz puanını 33'e yükseltti. / SARIKIRMIZICAFE


 


Panathinaikos Maçı Biletleri Satışta!

 

UEFA Avrupa Ligi F Grubu 5. maçında Ali Sami Yen Stadyumu'nda oynanacak olan Galatasaray - Panathinaikos karşılaşmasının biletleri tüm Biletix gişelerinden satışa sunuldu.

Panathinaikos Maçı Bilet Fiyatları
Numaralı Grup 1: 220 TL
Numaralı Grup 2: 165 TL
Kapalı Alt Grup 1: 150 TL
Kapalı Alt Grup 2: 100 TL
Yeni Açık Alt: 50 TL
Yeni Açık Üst: 50 TL
Eski Açık: 50 TL

Galatasaray - Panathinaikos Maçı Bileti Almak İçin...


Ali Sami Yen Gişe Fiyatları
Numaralı Grup 1: 207 TL
Numaralı Grup 2: 152 TL
Kapalı Alt Grup 1: 137 TL
Kapalı Alt Grup 2: 87 TL
Yeni Açık Alt: 44 TL
Yeni Açık Üst: 44 TL
Eski Açık: 44 TL /
GALATASARAY.ORG

Kewell Karaciğer Hastasıymış!

 

 Galatasaray'ın Avustralya'lı yıldızı Harry Kewell'in karaciğer hastası olduğu &0023003287;renildi.

 Tm00200044006eya'dan saklanan Kewell'ın karaciğer hastalığını Sarı Kırmızı Cafe olarak bulduk. SARIKIRMIZICAFE

 

Kewell'ın hastalığını Fifa ve UEFA'da biliyormuş

 

Harry Kewell'ın karaciğer hastalığını UEFA ve Fifa'da biliyormuş. Harry Kewell'ın hastalığını bulan Sarı Kırmızı Cafe bu notuda size bildiriyor.

Meğer Harry Kewell Fifa ve Uefa'dan izin alarak doping kullanıyormuş.

Maça Doğru: Galatasaray – Trabzonspor

 

Galatasaray, Turkcell Süper Lig’in 9. haftasında Trabzonspor ile karşılaşacak. Ali Sami Yen Stadı’nda 18 Ekim Pazar günü oynanacak karşılaşmanın başlama saati 20:00. Maç öncesi iki takım hakkında son bilgiler, hava durumu, istatistikler…

Stadyum: Ali Sami Yen
Tarih: 18 Ekim 2009 Pazar / 20:00
Hakemler: Mustafa Kamil Abitoğlu, Baki Tuncay Akın, Volkan Narinç 4. hakem: Taner Gizlenci
Hava Durumu: İstanbul’da maç günü hava bulutlu, ortalama sıcaklık ise 22 derece.
TV: Digiturk (Lig TV)
İnternet: www.galatasaray.org

Galatasaray
Galatasaray, bu sezon ligde oynadığı 8 maçta; 6 galibiyet, bir beraberlik ve bir mağlubiyet aldı. Bu maçlarda 21 gol atan takımımız, kendi kalesinde ise 9 gol gördü. Galatasaray, şu an ligin en çok gol atan takımı konumunda.

Galatasaray’ın oynadığı 8 lig maçının tamamında kaleci Leo Franco ve Mustafa Sarp sahada yer aldı. Arda Turan ise 687 dakika ile bu iki futbolcuyu izledi. Galatasaray Teknik Direktörü Frank Rijkaard, geride kalan maçlarda takımdan ayrılan Volkan Yaman ile birlikte 21 farklı oyuncuya görev verdi.

Ligde atılan 21 golü ise, 6 farklı oyuncu ağlara gönderdi. Nonda attığı 6 golle Galatasaray’ın en çok gol atan oyuncusu konumunda, aynı zamanda ligde gol krallığı yarışında birinci sırasında. Baros ise attığı 4 golle, Nonda’yı takip ediyor.

Galatasaraylı futbolcular bu maçlarda 13 kez sarı kartla cezalandırıldılar. Ayrıca Galatasaray, bu sezon ligde iki kez penaltı vuruşu kullandı.

Galatasaray ile Trabzonspor 105. kez
Turkcell Süper Ligi'nin 9. haftasında Galatasaray ile Trabzonspor 105. kez karşı karşıya gelecek. İki takım arasında bugüne kadar oynanan 104 maçta takımımız 47, Trabzonspor ise 33 kez sahadan galibiyetle ayrıldı. 24 karşılaşmada ise taraflar bir birlerine üstünlük kuramadı.

Lig, Türkiye Kupası, Cumhurbaşkanlığı Kupası, Başbakanlık Kupası ve özel maçlar olmak üzere yapılan toplam 104 maçta, Galatasaray 134, Trabzonspor ise 112 kez gol sevinci yaşadı.

Galatasaray’ın, lig maçlarında da Karadeniz temsilcisine karşı üstünlüğü bulunuyor. Ligde yapılan 70 maçta takımımız 31 galibiyet elde ederken, Trabzonspor ise 21 maçta sahadan galibiyetle ayrıldı. 18 karşılaşmada ise taraflar bir birlerine üstünlük kuramadılar. Lig maçlarında Galatasaray 89 gol atarken Trabzonspor ise 76 gol kaydetti.

İki takım arasında geçen sezon ligin ilk yarısında İstanbul’da oynanan karşılaşmayı Galatasaray 3-0 kazanmıştı. Ligin ikinci devresinde Hüseyin Avni Aker Stadı’nda oynanan karşılaşma ise 2-2 beraberlikle sonuçlanmıştı.

İstanbul’daki lig maçları
İki ekip arasında İstanbul'da yapılan lig karşılaşmalarında Galatasaray, galibiyet sayısında rakibine büyük üstünlük kurdu. Galatasaray, İstanbul'daki 35 maçta 19 kez kazanırken, yalnızca 7 kez sahadan mağlup ayrıldı. İstanbul'daki 9 karşılaşma ise beraberlikle sonuçlandı. Galatasaray'ın İstanbul'daki 47 golüne karşılık, Trabzonspor 34 gol kaydetti.

Son 12 maç
2003-2004
Galatasaray-Trabzonspor: 1-2
Trabzonspor-Galatasaray: 2-4
2004-2005
Trabzonspor-Galatasaray: 0-1
Galatasaray-Trabzonspor: 0-2
2005-2006
Galatasaray-Trabzonspor: 4-1
Trabzonspor-Galatasaray: 1-1
2006-2007
Trabzonspor-Galatasaray: 3-1
Galatasaray-Trabzonspor: 2-1
2007-2008
Trabzonspor-Galatasaray: 0-1
Galatasaray-Trabzonspor: 1-0
2008-2009
Galatasaray-Trabzonspor: 3-0
Trabzonspor-Galatasaray: 2-2

Trabzonspor
Trabzonspor geçtiğimiz sezon başında göreve gelen Ersun Yanal’ın Turkcell Süper Lig’in son beş haftasına girilirken istifa etmesiyle sezonu PAF takım antrenörü Ahmet Özen ile tamamlamıştı. Ligde geçen sezon iyi bir performans gösteren Trabzonspor sezonu topladığı 65 puanla 3. sırada tamamlamıştı.

Bu sezon teknik direktörlük koltuğuna Belçikalı teknik adam Hugo Bross’u getiren Trabzonspor transferde Tjikuzu ve Gabric gibi oyuncuları kadrosuna kattı. Geçtiğimiz sezona göre daha az transfer yapan Trabzonspor bu sezon Turkcell Süper Lig’de 3 galibiyet, 3 beraberlik ve 2 mağlubiyet elde etti. 15 gol atıp, kalesinde 9 gol gören Trabzonspor ligde 6. sırada bulunuyor.

Trabzonspor’da lig maçlarında 19 farklı futbolcu sahaya çıktı. Kaleci Sylva 8 maçın tamamında sahada kalarak en çok forma giyen oyuncu oldu. Arjantinli Colman ise 8 maçta da sahaya çıktı ve 661 dakika ile en fazla süre alan ikinci oyuncu oldu.

Turkcell Süper Lig’de Karadeniz temsilcisinin en golcü oyuncuları ise attıkları 3’er golle Egemen Korkmaz, Umut Bulut ve Colman oldu. Trabzonsporlu futbolcular bu sezon 14 kez de sarı kartla cezalandırıldılar.

Kaleciler
1 Tony Sylva
29 Tolga Zengin 
35 Onur Recep Kıvrak 

Defans 
3 Hrvoje Cale
4 Rigobert Song
6 Ceyhun Gülselam
15 Ferhat Öztorun
16 Egemen Korkmaz
18 Tayfun Cora
23 Remzi Giray Kaçar

Orta Saha  
5 Engin Baytar
7 Zafer Yelen 
8 Selçuk İnan 
11 Barış Memiş
11 İbrahim Yattara
20 Gustavo Colman
25 Alan Carlos Gomes Da Costa 
28 Razundura Tjikuzu
30 Serkan Balcı 
33 Drago Gabric

Forvet 
2 Göksü Alhas
9 Gökhan Ünal
10 Umut Bulut

 

Denizlispor Maçında Parçalı Formayla Sahadayız!

Turkcell Süper Ligin 2. haftasında 15 Ağustos Cumartesi günü Denizlispor’la Ali Sami Yen Stadı’nda karşılaşacak olan Galatasaray, bu mücadelede parçalı forma ile sahaya çıkacak.

Haydi Galatasaraylılar, Ali Sami Yen'de parçalı formalarımızla sahadaki aslanlarımızı destekleyelim...

Parçalı Formayla Sahadayız, Parçalı Formayla Tribündeyiz!

Denizlispor maçı biletleri satışta...

Galatasaray Spor Kulübü 2009-10 sezonu formaları satışta...

2009-2010 Sezonu Formalarımız

2009-2010 sezonu formalarımız satışa &0023305;ktığı ilk gn00200079006f0026#287;un ilgi gr0064.  "2288" formamız, satış sıralamasında a&0023305;k farkla n00640065 gitmektedir.

www.gsstore.org sitemizde yoğunluk nedeniyle yaşanan teknik sorunlar, sr0065006b006c0069 takip edilerek en hızlı şekilde zm006c0065006e006dektedir.

Taraftarlarımıza gs00740065rdikleri ilgiden dolayı teşekkr0020006500640065riz.

Galatasaray Pazarlama A.Ş.
 

 

  Tüm Haberler...

Linderoth ve Nonda "Avea Kamp Günlüğü"nde

Galatasaray TV'deki "Avea Kamp Günlüğü", futbolcularımızı ağırlamaya devam ediyor.

“Avea Kamp Günlüğü”nün bu akşamki son bölümüne Tobias Linderoth ve Shabani Nonda konuk olacak.

“Avea Kamp Günlüğü”, bu akşam saat 21:30’da, Galatasaray TV’de.

 

Tobol Karşılaşmasının Hakemleri Belli Oldu!

Takımımızın UEFA Avrupa Ligi 2. turunda Kazakistan'ın FC Tobol takımıyla deplasmanda yapacağı karşılaşmayı Çek Cumhuriyeti'nden hakem Libor Kovarik yönetecek.

Kostanay'da, 16 Temmuz Perşembe günü oynanacak karşılaşmada Kovarik'in yardımcılıklarını Krystof Mencl ve Tomas Kovarik yapacak. Karşılaşmanın 4. hakemliğini ise Radek Kocian üstlenecek.

 

Linderoth ve Nonda "Avea Kamp Günlüğü"nde

Galatasaray TV'deki "Avea Kamp Günlüğü", futbolcularımızı ağırlamaya devam ediyor.

“Avea Kamp Günlüğü”nün bu akşamki son bölümüne Tobias Linderoth ve Shabani Nonda konuk olacak.

“Avea Kamp Günlüğü”, bu akşam saat 21:30’da, Galatasaray TV’de.

 

Tobol Karşılaşmasının Hakemleri Belli Oldu!

Takımımızın UEFA Avrupa Ligi 2. turunda Kazakistan'ın FC Tobol takımıyla deplasmanda yapacağı karşılaşmayı Çek Cumhuriyeti'nden hakem Libor Kovarik yönetecek.

Kostanay'da, 16 Temmuz Perşembe günü oynanacak karşılaşmada Kovarik'in yardımcılıklarını Krystof Mencl ve Tomas Kovarik yapacak. Karşılaşmanın 4. hakemliğini ise Radek Kocian üstlenecek.

Galatasaray 0-1 Bayer Leverkusen

 

Galatasaray Zayton Cup finalinde Alman ekibi Bayer Leverkusen'e 1-0 mağlup oldu. Böylece takımımız turnuvayı 2 galibiyet, 1 yenilgi ile 2. olarak tamamladı.


Galatasaray
Orkun Uşak, Serkan Kurtuluş, Gökhan Zan, Servet Çetin, Alparslan Erdem, Sabri Sarıoğlu, Mustafa Sarp, Emre Çolak, Serdar Eylik, Arda Turan, Erhan Şentürk


1. YARI
1' Maça Galatasaray başladı.
2' Emre Çolak'ın ortasında Gökhan Zan'ın kafa vuruşu direkten döndü.
9' Leverkusen'den Eren Derdiyok'un vuruşu az farkla auta çıktı.
15' Leverkusen'in kullandığı köşe vuruşundan gelen topa Eren Derdiyok'un kafa vuruşunda top üst direkten döndü.
30' Serkan Kurtuluş Kießling'e yaptığı faul sonuçu sarı kart gördü.
37' Leverkusen Toni Kross'un sağ taraftan kullandığı köşe vuruşunda Manuel Friedrich'in kafa vuruşuyla 1-0 öne geçti.

İlk yarı 1-0 Bayern Leverkusen'in üstünlüğüyle sona erdi.

2. YARI

46' Galatasaray'da ikinci yarıda Aykut Erçetin, Barış Özbek, Uğur Uçar, Aydın Yılmaz, Yaser Yıldız, Emre Güngör ve Milan Baros oyunda.
52' Barnetta'nın pasında Eren Derdiyok'un vuruşu auta çıkıyor.
55' Emre Çolak'ın serbest vuruşunda Leverkusen savunması dikkatli.
56' Aydın'ın ortasında Yaser dokunamıyor.
58' Milan Baros ceza sahasına girerken yerde kaldığı pozisyonda hakem devam diyor.
62' Thomas Zdebel Alparslan Erdem'e yaptığı hareket sonuçu sarı kart gördü.
65' Emre çolak'ın kullandığı serbest vuruşta Leverkusen savunması Baros'tan önce topu uzaklaştırıyor.
68'  Galatasaray'da oyuncu değişikliği. Alparslan Erdem ve Servet Çetin yerine Emre Aşık ve Hakan Balta oyunda.
70' Uğur'un ortasına kale ağzında Baros dokunamıyor.
71' Leverkusen'de Renato Agusto ve Toni Kross yerine  Arturo Vidal ve Burak Kaplan oyuna giriyor.
74' Galatsaray'da oyuncu değişikliği. Emre Çolak ve Mustafa Sarp yerine Volkan Yaman ve Mehmet Güven oyunda.
75' Leverkusen'de Stefan Kießling  yerine Richard Sukuta-Pasu oyuna giriyor.
77' Barnetta Barış'a yaptığı hareket sonucu Sarı kart görüyor.
80' Galatasaray sol taraftan kullandığı köşe vuruşunda Yaser'in topukla vuruşunu Leverkusen savunması çıkarıyor.
82' Leverkusen'de Hans Sarpei  yerine Assimiou Touré oyuna giriyor.
83' Sukuta-Pasu'nun ortasında Eren Derdiyok'un kafa vuruşu auta çıkıyor. Pozisyon sonrası Eren sakatlanıp oyundaki yerini Theofanis Gekas'a bırakıyor.
87' Leverkusen'de Tranquillo Barnetta yerine Sami Hyypiä oyuna giriyor.
89' Ugur'un ortasında Volkan Yaman'ın kafa vuruşunu Rene Adler kornere gönderdi.
89' Kornerden gelen topa Emre Aşık'ın kafa vuruşu üstten auta gidiyor.
90' Maç  Bayer Leverkusen'in 1-0 üstünlüğüyle sona erdi.



 

Zayton Cup | Galatasaray - Bayer Leverkusen

 

Zayton Cup'ta final maçı bu akşam... İlk iki maçını kazanarak 6 puanda olan takımımız Galatasaray ile 1 galibiyet 1 beraberlik alarak 4 puanda olan Bayer Leverkusen final maçında karşı karşıya geliyorlar.

Bu akşam Türkiye saatiyle saat 21:00'de başlayacak olan maç Lohrheidestadium Wattenscheid'da oynanacak.

Biletler, +49 (0) 1805 012 933 numaralı telefondan ya da turnuvanın resmi sitesinden temin edilebiliyor.

Bilet Fiyatları
Koltuk: 20 Euro
Ayakta: 11 Euro
Tek Günlük Aile Paketi (İki Yetişkin + 11 yaşından küçük çocuk): 35 Euro

TV Yayını
Futbol Smart (D-Smart)
Eurosport 1


»
Bilet satın almak için tıklayınız
»
Zayton Cup 2009 resmi sitesi için tıklayınız

 


Maç Takvimi

5 Temmuz 2009 Pazar
Al Ahly 0 - Galatasaray 1
Bayer Leverkusen 3 - Wydad Casablanca 3

8 Temmuz 2009 Çarşamba
18:00 Bayer Leverkusen 2 - Al Ahly 0
21:00 Galatasaray 1 - Wydad Casablanca 0

11 Temmuz 2009 Cumartesi
18:00 Al Ahly - Wydad Casablanca
21:00 Galatasaray - Bayer Leverkusen

* Tüm maçlar Türkiye saati ile...

 

Zayton Cup Puan Durumu

1. Galatasaray 6
2. Bayer 04 Leverkusen 4
3. Wydad AC Casablanca 1
4. Al-Ahly Kairo 0

 

Galatasaray Kamp Günlüğü: Arda Turan

Galatasaray’ın çiçeği burnunda genç kaptanı Arda Turan, AVEA Kamp Günlüğü programına konuk oldu. Kaptanlığı, transferi ve yeni sezon hazırlıklarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan yıldız futbolcu, Galatasaray Televizyonu’na çarpıcı açıklamalar yaptı.


-Hoş geldin Arda öncelikle kaptanlığın hayırlı olsun. Yeni sezonda 10 numaralı formayı giyeceksin. Öncelikle kaptan olarak ilk düşüncelerini alalım.
Galatasaray Başkanı’na ve yönetimine bana böyle bir onuru layık gördükleri için teşekkür ederim. Hayatımın en mutlu günlerinden birini yaşadım. Beni Galatasaray takımında sevdiren yücelten, takım arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Arda olmamda büyük pay sahibiler. Saha içinde saha dışında çok iyi taşıdılar. Bana bu görevi layık gördüler. Çok sağolsunlar.

-İlk toplantını arkadaşlarınla yaptın, arkadaşlarınla neler konuştun?
Sadece arkadaşlarıma söylemek istediğim özel şeyler vardı. Onlara herzaman aynı şeyleri söyledim. Ben her zaman aynı Arda’yım... Kiminin kardeşi, kimisinin en yakın arkadaşı, kimisinin abisi, kimisinin takım arakadaşı. Her zaman aynı Arda olacağımı, suratımdaki gülen ifadenin hiçbir zamam değişmeyeceğini, sadece bu kararın Yönetim Kurulu kararı olduğunu Ayhan Akman ve Emre Aşık’a herkesten daha çok yakın olup, herkesten daha çok saygı duyduğumu belirttim. Onlardan tek isteğimin, hiyerarşik düzenin oturtmamız gerektiğini söyledim. Harry Kewell, Milan Baros, Servet, Emre Aşık, Ayhan, Sabri ve daha ismini sayamadığım kariyerleri belli, yıllardır futbolun içinde olan futbolcular. Takımımızda çok fazla genç oyuncu var. Bu gençlerin, bu futbolculardan alacağı çok şeyler var. Saygı ve sevgi çerçevesinde bunları alabileceklerini söyledim. Onlara bir örnek verdim. Servet saha içerisinde bağırdığı zaman, birisinin dönüp cevap vermemesi, el kol kaldırmaması gerektiğini bilmesi gerekir. Servet’in bunları, onların iyiliği için anlattığını bilmesi gerektiğini söyledim. Ben 22 yaşımdayım. 10-11 yaşımda UEFA Kupası yarı finalini izlerken Harry Kewell’ı bir gazoz kasasının üstünde izledim. Şimdi onun takım kaptanlığını yapıyorum. Ben bu insanlara kaptanlık yapacak değilim. Ben sadece burada düzeni sağlamak ve onlara yardımcı olmak konularında aracılık yapacağım. Kaptanlık görevini yaparken Ayhan Akman ve Emre Aşık’tan bilgi alacağım. Her türlü kararı verirken onlara danışacağım. Onlarla beraber hareket edeceğiz. Bundan sonra karar mekanizması daha yavaş işlemeli. Görerek ve karar vererek. Çünkü Galatasaray takımında kaptanlık her zaman farklı şeyler ifade eder. Buradan Ayhan Abi’ye teşekkür ediyorum. Bana o kadar olgun ve o kadar güzel Abilikle yaklaşıp, kaptanlığı bıraktı ki... Gerçekten onun tecrübesine Abiliği’ne çok yakıştı. Ona çok minnettarım.

- Sevgili Arda teknik kadro ile futbolcular arasında köprü kurma görevin var. Daha önce AVEA Kamp Günlüğü programında Teknik Direktör Frank Rijkaard konuktu. Kendisine kaptanlık konusu sorulduğunda, “Bu futbolcular arasındaki olaydır. Ben karışmayacağım futbolcular kimi belirlerse kaptan odur” dedi. Bu anlamda ne diyeceksin. Çok tecrübeli bir ekiple çalışacaksınız. Birbirinden yetenekli futbolcular ve gençler var. Aynı potada eriyeceksiniz. Bu konu ile ilgili ne söyleyeceksin?
Galatasaray takımı futbolcuları hepsi çok yetenekli, hepsi üst düzey futbolcular hepsinin ayrı bir güzelliği var. Hepsi çok karakterli futbolcular. Bizim takımımızda kötü insan yok. Hiçbir şekilde sorun yaşayacağımızı sanmıyorum. Hocamızın elinde iyi bir kadro var. İlk 11 ve ilk 18’i belirleyecektir. Hiç kimse bir şekilde sorun çıkarmayacaktır. Yeri geldiğinde herkes yedek kulübesinde, yeri geldiğinde herkes saha içinde olacak. Yeri geldiğinde herkes tribünde olacaktır. Zaten söylediklerimden biriyde buydu... Kaptanlık, mevkiler ve bizler hepimiz birer aracız. Önemli olan Galatasaray’ın başarısı. Eğer Galatasaray takımı başarılı olursa, burada hepimiz mutlu ve huzurlu olacağız. Ama sonuç başarısızlık olursa ne kaptanlığımın bir anlamı olur ne Galatasaray takımındaki futbolcuların bir anlamı olur. Ne de teknik heyetin. O yüzden bu unsurları birleştirerek başarı için bir araç olarak kullanmamız gerektiğini düşünüyorum.

- Senin söylediğin bir söz vardı. “Metin Oktay’ın forması. Bu ruh beni çok etkiliyor diye” Çünkü 10 numara senin fazla giymek istemediğin bir formaydı. 66 numarayı tercih etmiştin. Şimdi 10 numarayı giyeceksin sana nasıl bir psikolojik ağırlığı olacak?
Ben 10 numarayı daha öncede giymek istemediğini söylemiştin. Çünkü daha çok Avrupa’dan gelen star oyunculara bu forma verilsin, hem onlar onore edilsin. Ama Başkan’ımız ve Yönetim Kurulu’muz “Bu sana Metin Oktay’ın emanetidir. Sana bunu yakıştırıyoruz” dedikten sonra benim de Galatasaraylı’lığım belli. Ne kadar bağlı olduğum belli. Çocukluktan belli Galatasaraylı’yım. Böyle bir teklifi asla reddedemem. Müthiş bir keyif ve onurla yerine getiririm.

- Yaşayan en genç kaptanlardan oldun. Baktığımızda Torres’i ve Van Der Vaart’ı görüyoruz. Fazla da örnek çıkarmak oldukça zor. Bu konuda neler söyleyeceksin? Türkiyede 22 yaşında kaptan olmak Avrupa’da da fazla yok.
Ben 10 yaşına buraya geldim. Terbiyemin ve karakterimin Galatasaray Kulübü’nde forma giymeye layık olduğunu düşünüyorum. Ama kaptanlık bir liderlik vasfı. Yani bu daha çok alınmaz, verilir. Siz bunları gösterirsiniz. Size takım arkadaşlarınız ve Yönetim Kurulu’nuz uygun görürse, buna layık olduğunuz ortaya çıkar. Aslında en önemli unsur takım arkadaşlarım. Beni Arda yapan unsurlar onlar. Ben sahanın içinde ne kadar performans sergiliyorsam, arkamdaki futbolcuların da o kadar önemi var. Örneğin Hakan Balta’nın bana “dinlen” deyip, daha sonra Ayhan Akman’ın “topu alıp birebir oyna, özgüvenini kullan” demesi yada takım arkadaşımın “ben seni gördüğümde rahatlıyorum” demesi beni hem saha içinde hem de saha dışında liderlik vasfına itti. Her şey takım arkadaşlarımın sayesinde gerçekleşti. Hepsine teşekkür ediyorum. Ama tabi Başkan ve Yönetim Kurulu’muzun 22 yaşındaki bir gence kaptanlık verebilmesi büyük cesaret. Bana güvendikleri için teşekkür ederim. Bundan sonra daha dikkatli olacağım. Daha örnek olacağım Arda olmaya çalışacağım. Ama asla kendimden ödün vermeyeceğim. Nasıl Arda olduysam aynı şekilde devam edeceğim. Tabiki biraz daha dikkat edeceğim. Ben bu kaptanlığı bu Arda halimle aldım. Bu Arda halimle de devam ettirmek istiyorum.

- Arda sen her fırsatta Galatasaraylı’lığını ön plana çıkarmaktan gurur duyan birisin. Her fırsatta bu üniformanın sorumluluğu ve bilincindesin. Öncelikle seni kutluyorum. Ama bazı gazetelerde köşe yazarları, camia değiştiren pek çok ünlü futbolcu ile ilgili yazılar yazdığında bunlardan bir yenisi de Arda olabilir mi? Diye yazdı.
Ben Galatasaray’da doğdum. Galatasaraylı bir ailenin çocuğuyum, küçüklükten beri Galatasaraylı’yım. Ben kendi formama aşığım. Burada olmaktan her zaman mutlu oluyorum. Benim her zaman söylediğim bir şey var. Allah bana Türkiye’de Galatasaray’dan başka forma giymek nasip etmesin. Şartlar ve mecburiyet gerektirir, o zaman bir şey yapamazsın. Ama burası benim yuvam. Ben burada çok mutluyum ve sonuna kadar her zaman Galatasaraylı Arda olarak, Galatasaray efsanesi olarak anılmak istiyorum.

-Fenerbahçe Başkanı Sayın Aziz Yıldırım’ın, “10 dakika bana verilse, Arda ile baş başa kalsam, ikna ederim” şeklinde konuşması oldu.
Sayın Aziz Yıldırım’a büyük saygı duyuyorum. Fenerbahçe Kulübü’nü getirdiği yerlerden, sportif ve kulüp olarak yaptıklarından dolayı tebrik ediyorum. Kendine güveniyle böyle birşey söylediğini düşünüyorum. Saygı duyuyorum ama ben Galatasaray’ın evladıyım. Ben herkesin kendi tarafında güzel olduğunu düşünüyorum. Aziz Yıldırım’ın Fenerbahçeye çok yakıştığını Arda Turan’ın ise Galatasaray’a çok yakıştığını düşünüyorum. Herkesin böyle daha mutlu olduğunu düşünüyorum. Teklifi beni çok onurlandırdı ve gururlandırdı. Ama semboller camiaları ile anıldıkları zaman güzel. Metin Oktay’ın bir sözü vardı: “Fenerbahçe teklifi karşısında beni sevenleri üzmeyeceğim” Bende aynı mantalitedeyim. Çünkü beni çok seven Galatasaray taraftarı olduğunu düşünüyorum. Hatta sokakta beni gören diğer takımın taraftarlarının da çok sevdiğini düşünüyorum. O yüzden Galatasaraylı Arda olarak kalmayı, kendi taraftarımı ve Türk insanını üzmek istemiyorum.

- Programa başlamadan önce internet sitelerinde ve forumlarda araştırma yaptım. Galatasaray ile ilgili sitelerde inanılmaz bir sevinç hakim. Arda Turan’ın 10 numarayı giyecek olmasından ve takım kaptanı olmasından dolayı sayfalarca yazı yazılmış. Herhalde Galatasaray taraftarının en mutlu olduğu dönemi yaşıyoruz.
Benim için güzel bir onur ama şimdi sorumluluğum daha fazla. Özellikle saha içinde çok daha fazla efor sarf etmek zorundayım. Çok daha iyi oynamak zorundayım. Çünkü Galatasaray takımının kaptanıyım. Aynı zamanda 10 numaralı formada büyük bir sorumluluk ama ben bu zamana kadar bana verilen görevlerin üstesinden geldim. Bundan sonra da aynı samimiyetimle saha içerisinde, kötü oynayacağım günler mutlaka olacaktır, ama mücadelemden ve vereceğim efordan kimsenin şüphesi olmasın. Her maç bittiğinde saha içerisinde bütün enerjimi sarf etmiş olacağım. Kimse merak etmesin.

- Genel sohbetimize değinelim. Çalışmalarınıza gelelim. 3 tane hazırlık maçı yaptınız. İstanbul etabı ile birlikte kampın 20. günü. Siz sadece 3 gün geç katıldınız. Avrupa Kupası maçından dolayı çok erken bir çalışma startı verdiniz. Nasıl geçiyor. Kamp bitiminde istanbul’a dönülüyor. Genel bir değerlendirme alalım senden.
Kamp genel anlamda çok faydalı ve çok keyifli geçti. Kalabalık bir topluluk var. Hocamız ona göre yeni sezon hazırlıklarını yapıyor. Ne düşünüyor daha bilmiyorum. Uzun bir kamp dönemi. Futbolcu arkadaşlarımız da yavaş yavaş sıkıldılar. Tam zamanında döneceğiz diye düşünüyorum ama cok iyi bir hazırlık dönemi geçirdik. Özellikle fiziksel anlamda çok çalıştık. Çalışmalarımızın hemen hemen yani yüzde 70’e yönelik kısmı fiziksel anlamdaydı. Geri kalan taktik kısmını, hocamız ustalığıyla birkaç idmanda bize öğretti diye düşünüyorum. Güzel bir kamp dönemi oldu. Genç arkadaşlarımızdan parlayanlar oldu. Galatasaray takımına ısınanlar oldu. Onlarda bizi çok mutlu etti. Umarım hep beraber Tobol maçı ile birlikte güzel bir başlangıç yapacağız.

- Gençlerle sıkı diyalog içerisindesin. Son maçta Emre Çolak golünü attı ve koşarak sana geldi. Antremanda, uzaktan şut at diye sık sık konuşuyormusunuz? Yada diğer gençlerle de paylaşımlarda bulunuyormusun?
Onların geçtiği durumdan bende geçtiğim için anlıyorum. Top ayağına geldiği zaman streslerini heycanlarını onları anlayan biri olduğum için onlara kendini yakın hissedebiliyorsun. Bu sadece Emre Çolak için geçerli değil. Hepsi çok yetenekli inşallah uzun yıllar Galatasaray’a hizmet edecekler. Öncelikle buradan Galatasaray altyapı hocalarına ve ailelerine teşekkür etmek istiyorum. Hepsi çok karakterli çok efendi çocuklar. Davranışlarıyla bizim takımımıza faydalı olabilecek yetenekte. Onlara her zaman özgüvenlerinin yerinde olmasını ve saygısızlık yapmadan istedikleri herşeyi yapabileceklerini söyledim. Bunu sadece ben değil herkes söylüyor. Şuan daha çok göz önünde olduğum ve sembol isme doğru gittiğim için kendilerini bana daha yakın hissediyorlar. Abileri olarak onların her zaman yanlarındayım. Bende daha 22 yaşındayım ama onlara göre tecrübeli olduğum için onlara her konuda yardımcı olmaya çalışıyorum. Karakterleri inanılmaz çocuklar. O yüzden hepsini tebrik ediyorum.

- Büyük ihtimalle kadro 25 kişiye düşecek ama Frank Rijkaard genç oyuncuların da bu kadroda yer alacağını düşünüyor. Frank Rijkaard daha önce çalıştırdığı takımlarda çok sayıda genç oyuncuyu dünya futboluna kazandırdı.
8-9 tane PAF takımda oynayan oyuncumuz var. Bu arkadaşlarımızın yaşı PAF takımla da tutuyor. Bazıları kadroya girer bazıları oynar. Oynayamayanlar PAF takımda olurlar. Onlar için çok güzel tecrübe olur. A takımda kalmaları hocamızın takdirinde gerçekleşecek. Onların Galatasaray takımındaki varlıkları bizi mutlu ediyor.

- Geçen sene, sence bu kadar iddalı bir kadronun Avrupa Kupası, lig ve Türkiye Kupası’nda başarılı olamamasının nedenleri neydi?
Futbolda şans ne kadar yok desek de, şanssızlıklar oluyor. İster istemez çok büyük sakatlıklar yaşadık. Stopersiz kaldığımız zamanlar oldu. Kırılma noktalarını iyi geçemedik diye düşünüyorum. Hamburg maçında stopersiz kalışımız. 2-0’dan turu vermemiz. Ali Sami Yen Stadı’nda büyük bir kırılma noktasıydı. Sonra ligde Eskişehirspor mağlubiyeti geldi. Aslında birçok kırılma noktası vardı. Kaliteli bir takımdık. Az özveride bulunduk. Galatasaray takımı daha çok özveride bulunmalı ve daha çok sorumluluk paylaşmalıydı.

- Başarısızlıkta asıl sorun futbolcularda mı diyosun?
Her zaman başarısızlık futbolculardadır. Ayhan Akman, Hakan Balta, Milan Baros ve Servet gibi herkes sorumluluk alamalıydı. Yani bu oyuncular sahadalardı. Çoğu maçlarda mücadele ettiler. Sorumluluk alan kişilerin sayısı azaldıkça sorumluluk daha da büyüyor. Ama sorumluluk sahada paylaşıldıkça daha rahat hareket etme olanağı sağlanıyor. Bu sene umarım böyle olur. Daha geniş bir kadromuz var ve daha iyi olacak diye düşünüyorum.

- Geçen yılki ruh halinin değişmesi ve motivasyonun artması için gerekli ortam sağlandımı?
Yüzde yüz sağlandı. Herşey çok iyi gidiyor. Çok iyi çalışıyoruz. Herkes işine konsantrasyon oldu. Keyifler yerinde. Herkes futbolu düşünüyor. Galatasaray takımı futbolcuları böyle davrandığı sürece gerekli sonuçlar gelecektir.

- Yeni oluşturulan takım için düşüncelerini alabilirmiyim. Leo Franco ve Gökhan Zan çok tecrübeli. Keita ve Mustafa Sarp var.  
Öncelikle Leo Franco’nun kalitesi belli. Uzun yıllar Atletico Madrid’in kaleciliğini yapmış. Böyle bir transfer yaptıkları için Yönetim Kurulu’muzu tebrik ederim. Keita aynı şekilde. Çok yetenekli bir oyuncu olduğu söyleniyor. Geldiği zaman daha yakından tanıyacağız. Gökhan Zan zaten Milli Takım’da uzun zamandır stoperlik yapıyor. Şampiyon olan Beşiktaş’ın stoperiydi. Mustafa Sarp Türkiye Ligi’nde en çok beğendiğim futblculardan birtanesi. Karşılıklı oynarken de bana sıkıntı veriyordu. Mücadelesi, koşu temposu ve oyuna konsantresi olan bir futbolcu. Çok iyi bir oyuncu olduğunu düşünüyorum. Bize çok faydalı olacaktır.

- Kaptanlık pazubandın takmak ilk onbirde her zaman yer bulmak demek değildir. Acaba sende bu kadroda yedek kalırım gibi bir düşünce varmı?
Yüzde yüz formamın kıymetini biliyorum. Her zaman böyle birşey olabilir. Ben her zaman buna hazırlıklıyım. Bu işin ciddiyeti ile hareket ediyorum ama tabi ben Galatasaray takımının önemli bir futbolcusuyum. Galatasaray takımı için önemli olduğumu düünüyorum ve her zaman sahada olmak isterim. Bunun içinde sahada çok çalışıyorum. Formamı bırakmamak için her idmanda atlayıp zıplıyorum sizlerde görüyorsunuz. Bu yüzden böyle bir sorun olacağını düşünmüyorum. Ama olduğu zamanda aynı olgunlukla Arda Turan işini yapıp devam edecektir.

- Burada mükemmel bir arkadaşlık var. Bu İstanbul Metin Oktay Tesisleri’ndede böyleydi. Ama saç kesme operasyonunu sormadan edemem.
Uğur Uçar, Cafercan ve Mülayim hep beraber Akdeniz Oyunları’ndan geldiğimizde traş makinasını Arif Abi’ler eline aldığı zaman “otur” dediler biz de oturup kestirtmiştik. Uğur’la biz de konuştuğumuz zaman, “Bir gün biz de keseriz” demiştik. Bu bizde adet oldu. Yeni gelen gençlerin saçları kesilir. Hepsine çok yakıştı ama bize yakışmamıştı. Hem de yaz sıcaklarında rahat oluyor, duşlardan sonra. Onlarda diyorki keşke daha önce kesseydik. İlk başta tepkilerle karşılaştık ama ben onlara demiştim bu şampiyonluğun simgesi uğur olacak...

- Burada sosyal hayatınız da pek yok
Tabi saçları uzuyor. Onlarda daha sonra gelen arkadaşların saçlarını keserler.

- Peki hemen öyle koltuklara oturdular mı, yoksa zorlamı oldu?
Benden çekinme durumu olduğu için Emre Çolak hemen oturdu. Diğerleri de oturdular. Zorluk çıkarmadılar. Bir Serdar Eylik’i üzdük. Serdar biraz tipine düşkündü ama oda alıştı. Yaser’i saçını kestik. Arada Kara Murat kaynadı. Serkan Kurtuluş da gitti. Bazı tecrübeliler de arada kaynadı. Güzel bir espiri oldu. Ben hepsine yakıştığını düşünüyorum.

- Geçen seneyle paralelelik kurarak konuşalım. Son iki senedir Galatasaray’da pek fazla rastlamadığımız çok teknik direktör değişikliği oldu. Galatasaray’da geçmiş yıllarda bir teknik direktör uzun yıllar yada iki yılda bir değişmiştir. Ama son döneme baktığımızda Bülent Korkmaz, Skibbe, Cevat Güler, Feldkamp ve Eric Gerets var. Bu futbolcuları nasıl etkiledi?
Biz profesyonal futbolcularız. İşimizi yapmakla hükümlüyüz. Saydığınız isimlerin hepsinin bize çok emeği oldu. Çok kaliteli insanlar. Onlara bize verdikleri emekten dolayı çok teşekkür ederim. Ama bu tamamıyla Yönetim Kurulu’nun kararıdır. Biz futbolcuların bu konu hakkında pek birşey söylemesi doğru değil. Bize düşmez. Yönetim Kurulu karar vermiştir. Bizde buna uyarız. Bize hocamız kim derlerse, biz onunla beraber Galatasaray’ı en iyi şekilde ileriye taşımaya çalışırız. O yüzden bu konu hakkında söyleyeceklerim bukadardır. Biz her zaman işimizi en iyi yapmak zorundayız. Hoca varken de hocasızken de. Sonuçta hoca çıkıp oynamayacak. Yönetim Kurulu oynamayacak. Oynayacak olanlar biz futbolcularız

- Kamuoyunda çok konuşulan bir Lincoln olayı var. Yeni kaptan olarak görüşlerini sormazsam olmaz. Neler söylemek istersin?
Ben de konuşmadım. Benim de bir bilgim yok. Kendisi hakkında kararı Yönetim Kurulu verecektir. Bizim takım arkadaşımızdır. Bize faydalı olduğu zamanlar oldu. O yüzden teşekkür ediyoruz. Tabi biz ondan daha çok şey beklemiştik. Ama bazen futbol böyledir. Her zaman beklentilerin karşılığını bulamıyoruz. Ama bu konu hakkında bilgim olmadığı için yorum yapamayacağım. Yönetim Kurulu üyelerimiz size bilgi verecektir.

- Frank Riijkard yanında Johan Neeskens, Albert Roca Puol ve Carlos Cuadrat. İspanya’da son 5 yılda Barcelona’da kazanmadık kupa bırakmayan bir ekip başınızda. Bir futbolcu olarak çalışmalarda ne farklılıklar görüyorsun?
Çok üst düzey takımlarda çalışmış hocalar. Frank Rijkaard futbolcu ve teknik direktör olarak her şeyin en üstünü görmüş bir insan. O yüzden bizim yapmamız gereken onun tecrübelerinden yararlanmak. Gerçekten futbolu çok iyi bildiğini futboldan çok iyi anladığını hissediyoruz. Yardımcıları da öyle gerçekten güzel bir ekip. Şöyle güzel bir yanı da var. Antrenmanda iş ciddiyeti, onun dışında keyifli rahat bir ortam var burada. Umarım istediğimiz gibi de sonlanır. Kupalarla...

- Antrenmanlarda yorulduğunuzu gözlemliyoruz. Antrenmanlarda genelde çalışma metodundan da kaynnaklanıyor. Farklı antrenman teknikleriyle, antrenmanda zamanın nasıl geçtiğini anlamadığınızı gözlemliyoruz.
Bizler içeriden gayet antrenmanın zorluğunu ve uzunluğunu hissediyoruz. Sezon başı kampları her zaman ağır geçer. Normalde  böyle olması da gerekli. Sezon içerisinde üç günde bir maç oynadığınız için yükleme fırsatınız çok az oluyor. O yüzden şimdi çok iyi çalışıp bir nevi depolayıp, sezon içerisinde harcamamız gerekiyor. Galatasaraylı futbolcular üç günde bir maç oynadığı için senede 40-45 maç oluyor. Buda büyük bir yorgunluk veriyor. Bunun mental yorgunluğu daha çok oluyor. Genede dikkatli çalışmak lazım.

- Frank Rijkaard, 4-3-3 sistemini monte etmeye çalışıyor. Casablanca maçında son yarım saatte oyuna girdin ve sol çizgiye çok yakın oynadın. Hep böylemi olacak yoksa ilerleyen dönemde farklılıklar olacakmı?
Hocamız böyle bir sistem belirledi ama tabi saha içinde farklılıklar olacaktır. Futbol değişken bir oyun yeri geldiğinde içeriye de girip golü de kovalamam gerektiğini biliyorum ama şimdilik sistem böyle. Sistemde her zaman bireysel performansın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü sistemler artık biribirine çok benziyor. Farklılıkları futbolcular bireysel performanslarıyla yaratacaklar. Bizim sistem 4-3-3. Amaç topun bizde kalması. Biz de sahanın kenarlarına yayılıp öyle gole gitmeyi planlıyoruz. Ben de bu sistemin bir parçası olmak istiyorum.

- Çok eksik olmasına rağmen son iki maçta biri Mısır’ın son beş yılda şampion olmuş diğeri de Fas’ın iyi temsilcisi yani Afrika’nın önemli takımlarıyla oynadınız. Takım olarak neredeyse hiç pozisyon vermediniz.  Ama ofans anlamında az pozisyon bulduğunuza inanıyormusun?
Galatasaray takımı gol yemediği sürece mutlaka gol atacaktır diye düşünüyorum. Önce defans yapmak. Herşey yolunda gidiyor. Hücum anlamında çok fazla sonuca gidebilecek bireysel futbolcularımız var.

-İstanbul’a döndükten sonra 2 gün İstanbul’da kalınacak sonra altı saatlik uzun bir yolculuk. Bu kadar erken Avrupa Kupası maçına çıkan ve erken sezon açan takımların sonradan form kaybına uğradığına dair söylentiler, inanışlar var. Sen katılıyormusun?
Ben aslında böyle bir şeye inanmıyorum. Hocamızın teknik kapasite ve tecrübe olarak bunlara hesaba kattığını düşünüyorum. Teknik ekibin Tobol maçları sonrası tempomuzu yavaş yavaş arttıracağını düşünüyorum. Zaten o aralarda daha bir farklı çalışma sistemiyle lige hazırlanacağız diye düşünüyorum. Galatasaray takımı her zaman ligi sonuna kadar götürücektir ben bu inançtayım. Bu sene de kupalara adayız.

-Kazakistan takımı çok fazla bilgi sahibi olduğumuz takımlar değil. Onlarda kendilerini göstermeye çalışıyorlar böyle maçlarda.
İşimizi garantiye alıp güzel bir galibeyet ve güzel bir futbolla dönmemiz gerekiyor.

-İlk maçlarda işin bitmesi gerekiyor değil mi?
Futbol bu. Futbolun içinde herşey var. Kazanamayabiliriz. Beraberede biter. Ama Galatasaray takımı turu geçecektir. Avantajlı skoru alıp her turu bir merdiven olarak düşünmek lazım. Böyle gidersek başarıya ulaşacağımızı düşünüyorum.

-Bu sene sistemde değişti UEFA avrupa liginde şampiyonlar ligine yaklaştırdı UEFA para ödüllerini oynanan format çift maçlı grup sistemine döndü bu kupanı çok değerli hale gelmesi artık şampiyonanın aday sayısını arttıracak ne diyosun?
Ben Galatasaray takımının UEFA Kupası’na aday olduğunu düşünüyorum. Bu güçteyiz. Geçen sene bunu gösterdik. Çok eksiklere rağmen Galatasaray takımı Hamburg’u geçseydi. Final oynayabilecek kapasitedeydi. Futbol böyle işte. Ama bu sene de aynı başarıyı daha ileriye taşıyabilecek düzeydeyiz. Buna inanıyorum.

-Teknik direktör Frank Rijkaard’ın genelde hücum ağırlıklı silahları ilk 11’de fazlaca kullanıldığı belirtilir. Kadro yapısına baktığımız zaman Milan Baros, Kewell, sen ve Ayhan futbolun dikine oynanan bölümünde daha ağırlıklı mücadele eden oyuncular. Bu kadro yapısı içerisinde böyle hücum oyuncularının olması, defans yapılmayacağı anlamına gelmiyor değilmi?
Ayhan Abi en çok defans yapan oyunculardan bir tanesi. Ben de eskiye nazaran defans görevimi hiç aksatmadığımı düşünüyorum. Harry Kewell, Milan Baros da öyle. Artık her oyuncu defans yapmak zorunda. Defans yapmak takım için önemli. Gol yemezse Galatasaray takımı mutlaka gol atacaktır. Önemli olan takım halinde iyi savunma yapabilmek, gole sonradan ulaşabilmek.

- Sizler farklı bir çalışma metoduyla Hollanda Tegelen’de 7-8 futbolcu olarak topla buluşmadınız. Artık takımla beraber antrenmanlarda takıma montesiniz. Tam anlamıyla 90 dakika oynayacak seviyeye ne zaman geleceğinize inanıyorsunuz?
Biz şuan 90 dakika maç yapabilecek seviyedeyiz. Sadece maç yapmadık. Hocamız bizi öyle hazırladı. Sonuçta 10 güne yakın süredir biz sürekli hep kondisyon antrenmanı yaptık birkaç kere topla oynadık. Sanıyorsam 3 yada 4 antremanda topla oynadık. Onun dışında hep fiziğimizle ilgili antrenmanlar yaptık. İyi durumda olduğumuzu düşünüyorum. Yavaş yavaş zaten topa geçiyoruz. Biz zaten hazır durumdayız. Bunu zaten maçta da göstereceğimize inanıyorum.

-Leverkusen maçında yarım saatten fazla görev alabilirsin.
45 dakika oynayacağız sanırım

-Leverkusen maçı, ciddi bir maç olacak sanırım. Onlar da yeni bir kadro kurdu.
Ne olursa olsun ciddi bir hazırlık maçı. Galatasaray her maçını ciddi oynamak zorunda. İsterse Florya’da bir maç olsun. Bize yakışan şekilde davranmalıyız. Leverkusen maçında da aynı karakter göstergesiyle mücadele edeceğiz ama sonuçta bir hazırlık maçı. Biz turnuvayı kazanmak isteriz. Gazozuna da olsa insan kazanmak ister. Önemli olanın sakatlıkların olmaması ve takımın sağ salim Kazakistan’daki maça çıkabilmesi, diye düşünüyorum.

-Burada size çok ilgi alaka var. 3 yıldır bu yöreye yakın yerlerde kamp yapıyorsunuz. Size özellikle de sana çok büyük ilgi var. Neler söyleyeceksin. İstanbul’dan farklı bir seyirci profili var burada?
Buradaki taraftarlarımız bizi çok az görme fırsatı buluyorlar. Birkaç Avrupa maçına ya geliyoruz yada sezon başı burdayız. Onların da tabi ülkelerine olan özlemleri bize olan özlemleri onlara da hak verebiliyoruz. Onların bizi görmeleri fotoğraf çektirip imza istemeleri çok doğal şeyler ama tabi futbolcu arkadaşlarımız da bazen günde iki antreman yapıyor. Yoruluyoruz. Kamplarda bir odadayız. İnsan ister istemez sıkılıyor. Bazı sıkıntılar oluyor. Keyifleri olmadığı zamanlar olabilir. Zaten arkadaşlarımızın hepsi, elinden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışıyor. Bazı durumlarda onların da takım arkadaşlarımızı mazur görmesi lazım. Güzellikle halletmemiz lazım. Biz de onları anlayışla karşılıyoruz. Yardımcı olmaya çalışıyoruz.

- Bu transfer döneminde artık kaptan olduğun için sana sorabilirim, ismin çok yazıldı, çizildi. Özellikle Avrupa’nın önemli kulüpleri ile ilgili olarak, aynı şekilde Servet ve Mehmet Topal’ın isimleri de yazıldı. Ama şuanda Galatasaray’ın futbolcususunuz. İlerleyen dönemde böyle bir hedef var mı? Başkan Sayın Adnan Polat’ın da ifade ettiği gibi Arda oynayacaksa üst düzey bir takımda oynamalı.
Ben bu sene Başkanımın yanına gittiğimde, Avrupa’dan teklifler olduğunu söylediğimizde Başkanım dedi ki; “Kariyer planlamanı bana bırak.” Menajerim Ahmet Bulut’la beraber oturduk. “Başkanımız ve ben, gerektiği şekilde seni yönlendireceğiz” dedi. Bu tamamıyla ikisinin arasında. Ben sadece işime konsantreyim. Galatasaray kulübünde önemli bir görev üstlenmekteyim. Bunu en iyi şekilde yapabilmek için işimi düşünmek zorundayım. Onlar beni yönlendirecektir diye düşünüyorum. Büyüklerimin tecrübelerini, her zaman bana güzel şekilde yansıtacaklarını düşünüyorum.

- Diğer arkadaşlar için ne diyeceksin. Mehmet Topal ve Servet de gitmedi.
Servet Abi’nin Marsilya’da oyanmasını çok isterdim. Yaşı bizden büyük ve çok üst düzey bir futbolcu. Kalitesi tartışılmaz Avrupa’da oynadığı zaman Marsilya’dan daha büyük bir kulübe transfer olabileceğini düşünüyorum. Her zaman Mehmet Topal için bir tarafım Avrupa’da oynasın, bir tarafım gitmesin diyor. Mehmet Topal’la oynamaktan çok büyük keyif alıyorum. Çünkü hem onu bireysel olarak çok seviyorum hem de futbolculuğuna hayranım. Mehmet Topal da mutlaka bir gün gidecektir ama biraz daha beraber oynadıktan sonra giderse sevinirim.

- Mehmet Topal’la yaptığım röportajda, kendisi de aynı şeyi söyledi; “Galatasaray’da oynamaktan çok mutluyum. Bu formayı gururla temsil edebileceğim bir yere gidersem layıkıyla oynarım.” Avrupa’da oynayan futbolculara baktığımız zaman Tuncay ve Nihat olsun Almanya’da yetişenleri bir kenera bırakıyorum, İstanbul’dan gidenleri söylüyorum. Kendi takımlarından güçlü ekiplere gittikleri zaman, tabiki birşeyler verebilirler ama Galatasaray gibi büyük bir takımdan sonra kendi liglerinin İngiltere’nin, İspanya’nın ve Almanya’nın orta sıralarında mücadele ettiklerinde pek zevki olmayacak. Avrupa Kupaları’da var işin içerisinde.
Açıkcası ben bu konuda size katılmıyorum. Bu bir temsil meselesidir; bizim ülkemizin temsile ihtiyacı var. Tabiki üst düzey takımlarda herkes oynamak ister. Ama bu insanlar bizim ülkemizin adını çok güzel duyuruyolar. Nihat Abi bir gol attığında, ona orada Turko diyorlar. Tuncay Abi’nin başarıları... Tuncay Abi her gol attığında ne kadar mutlu oluyoruz. Tugay Abi’nin oradan bir gönderilişi ülkemizin reklamı içinde çok özel. Bunların sayısının artması gerekiyor. Avrupa’da ülkemizi temsil eden futbolcuları çoğaltmalıyız ki, oralara daha çok futbolcu verebilelim ve üst düzey takımlarda futbolcularımız yer alsın.

-Benim kast ettiğim sizin gibi üst düzey futbolcular. 3-4 yada 5-6 altı oyuncunun en üst tabakadaki takımlarda yer alması gerekiyor.
Tabiki bizlerde öyle arzu ediyoruz ama şartlar ne getirir bilemiyoruz.

- Dünya Kupası elemeleriyle ilgili son 4 maçı kazanmak zorundayız. Kendi maçlarımız dışında bir de Bosna Hersek’in puan kaybetmesini bekliyoruz. Sence gidebilecekmiyiz Dünya Kupası’na?
Türk Milli Takımı dört maçını kazandığı zaman Dünya Kupası’na gidecektir. Yani baraj maçlarına kalıp gideceğini düşünüyorum. Bu milli takımla, yapılamaz ve başarılamaz denilen şeyleri yaptık. Orada ayrı bir arkadaşlığımız ve ayrı bir havamız var. Ben gene yapabileceğimize inanıyorum. Bundan da şüphem yok. 4 maçı da geçtikten sonra Bosna Hersek’in puan kaybedeceğini düşünüyorum. Çünkü İspanya maçları var. Kaybettikleri zaman biz mutlaka Dünya Kupası’na gideceğiz. İnancım sonsuz. Tek isteğim ülkedeki her insanın buna aynı şekilde inanması.

- O elektrik, o güç ve o ruhu hissetmek istiyorsunuz
Milli takım durumu çok ayrı bir durum. Hep beraber hareket etmek lazım. Çünkü oradaki bir kişinin veya bir takımın 22 kişinin 30 kişinin başarısı değil. Bütün ülkenin başarısı. Her yerdeki insanın buradaki, Avrupa’daki gurbetçilerimizin başarısı. Daha buraya geldiğim zaman Galatasaray formalı Arda’dan çok milli takımdaki 14 numaralı Arda forması görüyorum. Bu çok daha ayrı bir gurur. O yüzden milli takım olgusunu hep beraber düşünmek lazım.

- 2002’de Dünya üçüncüsü olduk. Daha sonra Avrupa Şampiyonası’nda geçen sene finalin kapısından döndük. Ama neden kesik kesik oluyor bu başarılar. Mesela bu eleme grubunda hiç beklenmedik maçlarda puan kaybeden bir milli takım görüntüsü var. Hala milli takım ekolü oluşturamadık mı?
Bence futbol ekolü oluşturduğumuzu düşünüyorum. Ama ben şuna da inanıyorum açıkçası. Herkes, milli takımın başarılı olmasını istemiyor. Maalesef ben buna inanıyorum. Hocamızın çok defa söylediği bir şey vardı: “Sadece üç günlük süreçte cumartesiden çarşambaya kadar oynanan kısımda futbolcumu eleştirmeyin destek verin” Bu süreçte bile Türk spor basını bizi birçok yerde rahat bırakmadı. Biz onlar için sahadayız. Biz Türk insanı için sahadayız. Bu takım gösterdi ki Avrupa üçüncüsü olarak 2002’de gösterdi ki bu takım dünyanın en iyi takımlarıyla kapışabilir. Kafa kafaya oynayabilir. Şimdi burada bireysel performanslar da kötü olmuş olabilir, maçlar kötü geçmiş olabilir. Ama kaybedilmiş bir şey yok. Halen Dünya Şampiyonası’na gidebiliriz. Dünya Şampiyonası’na gitmeyedebiliriz. Bu futbolcular alkışlanmalı. Biz gerçekten ülkemizi iyi temsil ediyoruz. Biz her maçta iyi futbol oynamaya çalışıyoruz. Tabiki tercihler milli takım hocasının kararıdır. Hiçbir zaman bireysel olarak düşünülmemelidir. Sanmıyorumki milli takımda ah şu takımdan şu oyuncuyu alayım asla öyle dşünmüyodur. Herkes milli takımın başarısını düşünüyor. O yüzden hep beraber bir olgu içinde olmamız gerektiğini düşünüyorum. Beraber birlik beraber başarıyı getirecektir.

 

Galatasaray İstanbul'da

Galatasaray Futbol Takımı yurt dışı hazırlık kampını dün oynanan Bayer Leverkusen maçının ardından tamamlayarak, bu sabah erken saatlerde İstanbul’a geldi.

Yeni sezon hazırlıkları için 27 Haziran’da Hollanda Tegelen’de kampa giren Galatasaray, 4 Temmuz’dan itibaren hazırlıklarını sürdürmek üzere Almanya’nın Bochum kentine gitmişti.


>>>VOLEYBOL

Deniz Hakyemez Galatasaray'da

Galatasaray Bayan Voleybol Takımı, milli oyuncu Deniz Hakyemez ile sözleşme imzaladı. Deniz Hakyemez, milli takım kamplarının bitiminden itibaren Galatasaray’da antrenmanlara başlayacak.
 

 

 

 

Powered by  MyPagerank.Net

https://img.webme.com/pic/o/okan-mehmet/imlec.png

sarikirmizicafe.tr.gg

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol